GÜCÜMÜZÜN FARKINDA MIYIZ?
1923 ‘de cumhuriyet kurulurken kadının katkısı, kadının emeği neydi? Kadının rolü sadece evinin sınırlarıyla mı çizilmişti? Okuma yazması olmayan, köyünden, yaşadığı kasabadan, şehirden bölgenin dışına ömrünce hiç çıkmamış kadın, Kurtuluş Savaşın da ne kadar etkili olabilirdi? Yoksulluk, ekonomik kriz, düşman işgali varken kadın başına ne yapabilirdi ki? Milli Mücadele sürecinde savaş hattında Kara Fatma, Şerife Bacı, Çete Ayşe, Halime Çavuş nasıl mücadele etmişti?
İnanmak ve birlik olmak; işin sırrı buradaymış.
Yaralı askerlere bakmak için doktorlara, sıhhiyeye yardım etmişler. Cephane ve silah üretiminde bizzat çalışmışlar. Ürettikleri bu cephaneleri kendi sırtlarında, kağnılarla cepheye taşımışlar. Askerler için yiyecek, içecek hazırlamışlar. Hatta cephede bizzat savaşmışlar.
Savaş bittikten sonrada daha güçlenerek yaşamın her alanında aktif rol almışlardır. Eğitimde, sanatta, sanayide, üretimde yurtdışına açılarak savaşta geri planda destek olan kadın, savaştan sonra ülkemizin yeniden inşasında en ön saflarda liderlik yapmış.
1923’ de güzel ülkemizi yokluktan varlığa taşıyan kadın atalarımızın yaptığını şu an biz neden yapamıyoruz? Eğitim, ulaşım, maddi imkânlar, yasal haklar, her şey elimizin altında ve ulaşılabilirken, biz kadınlar neden yeterince güçlü olamıyoruz? Bu gücümüzü fark etmenin ve yaşam tarzı haline getirmenin adı CUMHURİYETTİR.
Bütün bir yıl boyunca Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılını kutlamaya devam etmeliyiz diye düşünüyorum. İnancım şudur ki; özgür yaşamamızın, yaşam kalitemizi korumanın, ekonomik olarak güçlü bir ülke olmamızın başka yolu yok. Gelecekte evlatlarımıza bizim yaşadığımızdan daha iyi bir gelecek sağlamamızın başka yolu da yok. Cumhuriyetin sadece bir kelime olmadığını hangi inançtan ya da hangi siyasi görüşten olursak olalım hepimizin anlaması, içine sindirmesi gerekmektedir.1923 DEN 2023 ‘E
ATATÜRK kadının bu gücünü görmüş ve bize hak ettiğimiz değeri vermiştir. Bunun adı da CUMHURİYETTİR.
04.11.2023 ACA